AB liderlerinden iklim değişikliği adımı AB liderlerinden iklim değişikliği adımı

LONDRA - Brüksel'de bir araya gelen Avrupa Birliği liderleri, iklim değişikliğiyle mücadelede bağlayıcı hedefler koyma konusunda uzlaşmaya vardı. Zirve sonunda, geçen sene AB Komisyonu'nun açıkladığı, sera etkisi yaratan gazların salımının 2020 yılına kadar yüzde 20 oranında kesilmesi stratejisinin benimsenmesi bekleniyor.

 

Konuyla ilgili açıklama yapan AB Dönem Başkanı Slovenya'nın başbakanı Janez Jansa, 'İddialı bir takvim var ortada ve bu, 2008'in sonuna kadar üye ülkelerin siyasi bir anlaşmaya varmaları gerektiği anlamına geliyor. Sonra da, Avrupa Parlamentosu'yla, görev süresi dolmadan ortak bir yaklaşım oluşturmamız gerekiyor. Bu da en geç 2009'un ilk ayları demek' diye konuştu.

AB'NİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ CESARETİ
AB liderlerinin iklim değişikliğiyle mücadele yaklaşımları uluslararası basın tarafından da yakından takip ediliyor. Liderleri cesaretinden dolayı kutlayan Independent gazetesi başyazısında, 'Avrupa Birliği'nin iklim değişikliği konusunda üstlendiği önderlik, sorunu doğru küresel çerçevede değerlendirdiğini gösteriyor' ifadelerine yer verdi.

Yazıda, 'Liderlerin önüne, Avrupa Birliği dış politika sorumlusu Javier Solana tarafından son derece karamsar bir rapor kondu. Raporda, iklim değişikliğinin yer küre için olası etkileri sıralanıyor. En kaygı verici olasılıklardan biri de, Afrika ve Ortadoğu'da tarımın iklim değişikliği nedeniyle gerilemesiyle, bu bölgelerden yüzbinlerce mültecinin Avrupa'nın yolunu tutacak olması' dendi.

TONY BLAIR'DEN YENİ GİRİŞİM HAZIRLIĞI
Guardian gazetesi de, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in, iklim değişikliği konusunda, ABD ve Çin'in de desteğini alacak küresel bir anlaşmayı hedefleyen yeni bir girişim başlatacağını yazdı.

Guardian'a göre Blair, karbon gazı salımlarını 2050 yılına kadar yüzde 50 oranında azaltmayı hedefleyen bir anlaşma taslağı hazırlanmasına yardımcı olabileceğini, bunun için ABD, BM ve Avrupa'nın desteğini alabileceğini savunuyor.

Blair'in, bir grup iklim değişikliği uzmanı ile birlikte bu konu üzerinde çalıştığını ve bu yaz G8 liderlerine, bir rapor sunmaya hazırlandığını yazan gazete, öncesinde de Çin ve Hindistan'a giderek, oradaki hükümetleri bu konuda ikna etmeyi planladığını belirtti.
















Karıncalar aslında bencil Karıncalar aslında bencil

ANKARA - Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, bilim adamları, bazı erkek karıncaların yavrularına kraliyet genlerinin geçmesini sağladıklarını ortaya koydu.

 

İlk başlarda karıncaların bir işbirliği modeli olduğu görüşünü taşıyan bilim adamları, kraliyet genine kimin sahip olacağının arkasındaki itici gücün 'beslenme şekli' olduğunu da düşünüyordu. Bazı larvalara, kraliçe olmalarını sağlamak için belirli gıdalar verildiği tahmin ediliyordu. Ancak şimdi, kraliyet geninin taşındığı karıncaların diğerleri karşısında avantaj sağladıkları görülüyor.

Araştırmayı yürüten Leeds Üniversitesinden Doktor Bill Hughes, 'Sosyal toplumların asıl ilkesi, eşitlikçi olmalarıdır. Biz bunun her zaman böyle olmadığını ve bazı erkek karıncaların hile yaptığını bulduk. Karıncalardaki kraliyet konumu için genetik bir etki var' dedi.

Bilim adamları, karıncaların yavrularına sağladıkları bu haksız avantajın ortaya çıkmaması için de kurnazlıklarını kullandıklarını ve spermlerini belli bir kolonide değil, farklı koloniler içinde yaydıklarını tahmin ediyor. Bunu yapmadıkları takdirde çok sayıda larvanın kraliçe olması 'avam' işçi karıncalar tarafından fark edilebilecek ve bu da kolonide ayaklanma demek olacak.

Karıncalar ve arılar gibi 'sosyal' böceklerle yapılan çalışmalarda, bu böceklerin toplumlarındaki işbirlikçi yönlerinin sık sık öne çıktığını belirten Doktor Hughes, 'ancak daha derine inildiğinde bir karmaşa ve kurnazlık görebiliyorsunuz. İnsan toplumu bunun ilk örneği. Karıncaların bir istisna olduğu düşünülüyordu, ancak genetik incelememiz bu toplumun da bozuk olduğunu gösterdi' diye konuştu.












 Uzay mekiği Endeavour fırlatıldı Uzay mekiği Endeavour fırlatıldı

CAP CANAVERAL - Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nden (NASA) yapılan açıklamada, uzay mekiğinin 7 astronot ile, Florida eyaletinde bulunan Cape Canaveral Kennedy ana uzay üssünden TSİ 08.28'de fırlatıldığı belirtildi.

 




Açıklamada, mekiğin fırlatılışından 9 dakikadan kısa sürede yörüngeye girdiği bildirildi.

Endeavour uzay mekiği, 7 astronot ile birlikte, astronotların yerine uzayda birçok işi yapmak üzere tasarlanan 8. yolcu 'çaylak robot Dextre'ı da taşıyor.

Endeavour mürettebatınca montajı yapılacak ve UUİ'ye yerleştirilecek Dextre, 2009'da çalışmaya başlayacak.

Endeavour'un 16 gün sürecek seyahati, UUİ'ye şimdiye dek yapılacak en uzun süreli uçuş.

5 uzay yürüyüşü yapmaları planlanan Endeavour mürettebatı, 210 milyon dolar değerindeki Dextre'ın montajı dışında, UUİ'ye mayısta eklenecek Japon laboratuvarı için bir ekipman bölmesi ekleyecek



'Jules Verne', astronotlara müzik götürüyor ‘Jules Verne’, astronotlara müzik götürüyor

ANKARA - Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) ikmal yapmak üzere Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından bu sabah Ariane 5 tipi bir roketle uzaya gönderilen 'Jules Verne' adlı 'Automated Transfer Vehicle' (ATV) uzay aracı, Dünya yörüngesine girdi.

 

ESA'nın web sayfasında yapılan açıklamada, Fransız Guyanası'ndaki Kourou uzay üssünden bu sabah fırlatılan 21 ton ağırlığındaki insansız uzay aracının, şu anda UUİ ile aynı yörüngede, ancak daha düşük irtifada dönmekte olduğu belirtilerek, Jules Verne uzay aracının optik sistemi sayesinde otomatik şekilde 3 Nisan'da UUİ ile kenetlenmesinin öngörüldüğü kaydedildi.

ESA, 10 Avrupa ülkesinden 30'dan fazla kuruluşun katılımıyla ve European Aeronautic, Defence and Space şirketinin liderliğinde 1998'den bu yana geliştirilmekte olan ATV uzay aracından, Amerikan uzay mekiklerinin emekliye ayrılacağı 2010 yılından itibaren, UUİ'nin Rus füzeleriyle ortaklaşa ikmali için dört adet daha gönderilmesinin planlandığını bildirdi.

Adını 19. yüzyıl Fransız yazarı Jules Verne'den alan uzay aracının, UUİ mürettebatına 5 ton, gıda, su, oksijen ve yakıt götüreceğini belirten ESA, daha sonraki seferler sırasında bu kapasitenin 8,1 tona yükseltileceğini kaydetti.

Ajans, aracın yakıtının yarısının, irtifa kaybeden UUİ'nin yörüngesinin düzeltilmesi için kullanılacağını bildirdi. ESA, Jules Verne uzay aracının UUİ ile 4 ay kenetli kaldıktan sonra, istasyonun atıklarını da alıp atmosfere girerek parçalanacağını belirtti.

Avrupa'ya uzayı keşif alanında diğer ülkelerle rekabette önemli avantaj sağlayacak 10,3 metre uzunluğunda ve 4,5 metre çapında uzun bir silindir şeklindeki ATV'nin en önemli özelliği otomatik buluşma ve kenetlenme teknolojisi.

Yolunu kendisi bulabilen ve insan müdahalesi olmaksızın istasyon ile kenetlenecek olan araç, ayrıca toplam 22 metre uzunluğunda 4 güneş paneline sahip bulunuyor.

Avrupa'nın büyük umutlar beslediği ve gelecekte çok şey beklediği ATV'nin, Salı UUİ'ye gitmek üzere uzaya fırlatılacak Amerikan uzay mekiği Endeavour'un görevini tamamlayana dek yörüngede dönmeye devma edecek.

Kontrol merkezi Fransa'nın Toulouse kentinde bulunacak Avrupa uzay aracı, basınç kontrollü olduğundan gelecekte astronotların taşınmasına da olanak sağlıyor.

Henüz başlangıç aşamasında bulunan ATV'yi gelecekte daha da geliştirmek isteyen Avrupa, kendi bağımsız taşıma sistemini oluşturmak istiyor.

Şimdilik, hiçbir ESA astronotu amerikan uzay mekiği veya Rus Soyuz aracı olmaksızın yörüngeye veya UUİ'ye gidemiyor.

ASTRONOTLARA MÜZİK
ATV'nin ilk modeli Jules Verne, bu seyahati sırasında UUİ'deki astronotlara bu programa katılan 10 kadar ülkenin sakinlerinin arasından seçilen Norveçli 14 yaşındaki bir genç kız tarafından belirlenerek bir müzik çalara kaydedilen şarkıları da ulaştıracak.













Sudaki zehirli metali toplayan 'kumaş' üretildi Sudaki zehirli metali toplayan ‘kumaş’ üretildi

ANKARA - Türk ve Japon araştırmacılar, sudaki arsenik ve sülfat gibi zehirli metalleri toplayan 'sentetik kumaş' geliştirdi.

 

Araştırmada, radyasyonla ışınlanan 'kumaşlar', hedeflenen metali suya kimyasal madde bırakmadan 'kıskaç' gibi yakalıyor. Toplanan metaller daha sonra laboratuvarda ayrıştırılıp kullanılabiliyor.

Araştırmacılar, hem suyu temizleyen hem de değerli metalleri geri kazandıran 'çevreci kumaşın' patenti için Japon Patent Enstitüsü'ne başvurdu.

METALİ 'KISKAÇ' GİBİ ÇEKİP ALIYOR
Projenin Türk ortağı Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olgun Güven, proje hakkında bilgi verdi.

Prof. Dr. Güven, Japon bilim insanlarıyla 6 yıldır yürüttükleri projenin temelinde, literatürde 'iyon değişimi' şeklinde bilinen sistemin yer aldığını belirtti. Güven, araştırmada plastik türleri arasında yer alan polietilenden üretilen 'dokumasız sentetik kumaş' türünü kullandıklarını anlattı. Bu kumaşa toplamak istedikleri metale duyarlı malzemeyi radyasyonla ışınladıklarını kaydeden Güven, hazırladıkları kumaşların deniz ve atık sulara bırakıldığında kısa sürede hedeflenen metali 'kıskaç' gibi topladığını bildirdi. Güven, 'Kullandığımız, en ucuz plastik malzeme polietilenden üretilen dokumasız sentetik kumaş. Bu kumaşlara seçimli davranabilen yapıları, yani toplanacak metale duyarlı malzemeyi radyasyonla ışınlıyoruz. Bu şekilde de tek bir metale hedefleniyor ve çekip alıyoruz' diye konuştu.

DAYANIKLI KUMAŞLAR, DEFALARCA KULLANILABİLİYOR
Güven, Japonya'da denizde pilot düzeyde yürütülen projenin, Türkiye'de laboratuvar ortamında sürdürüldüğünü anlattı. Projenin bilim dünyasında ses getirdiğini ifade eden Güven, Japon ortaklarıyla Japon Patent Enstitüsü'ne başvurduklarını bildirdi. Güven, şunları söyledi:

'Sülfat, nitrat ve klorür gibi bir çok grubu içinde barındıran baraj veya deniz suyu ile atık sulardaki zararlı metalleri toplayan bu sistem, seçimli davranabilen bir sistemdir. En önemli özellikleri, metal toplarken herhangi bir kimyasal madde salmaması ve kumaştaki metallerin sonradan ayrıştırılıp kullanılabilmesidir. Hem suyu temizliyor hem de değerli metalleri sonradan ayrıştırma şansı tanıyor. Diğer taraftan bu kumaşlar dayanıklı olduğu için tekrar tekrar kullanılabiliyor. Bu nedenle de oldukça düşük maliyetliler.'

Güven, kumaşı sudaki her tür metal için modelleyebildiklerini belirterek, 'Şu sıralar altın çıkarma sırasında kirlenen sulardaki siyanürü toplamak için çalışıyoruz. Bunda da başarılı olacağız' dedi.

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol